Eskişehirli Genç Okçu İsmail Mert Yıldırım, At Üzerindeki Başarısını Artırmak İçin Çalışıyor
Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesinde, babasıyla birlikte tarla ve boş toprak arazilere kurduğu alanlarda at üzerinde ok atarak uluslararası şampiyonalarda derece elde eden 15 yaşındaki İsmail Mert Yıldırım, at binmeye devam ederek daha büyük başarılar elde etme hedefinde.
Sarıcakaya İlçesi Mayıslar mahallesinde yaşayan genç sporcu, Türk tarihini anlatan dizilerden ilham alarak at üzerinde ok atma sporuna ilgi duymaya başladı. Kısıtlı imkanlarla kırsal alanda antrenman yapan Yıldırım, yaklaşık 7 yıldır at binmekte ve geçtiğimiz yıl Fransa’daki müsabakalara katılarak başarılı sonuçlar elde etti. Ancak, daha iyi şartlarda hazırlanarak ülkesini en iyi şekilde temsil etmenin hayalini kurmakta.
“Yedi Yıldır Bu Sporu Yapıyorum”
Genç okçu İsmail Mert Yıldırım, “Türk tarihini anlatan dizilerle başladım. Babama söyledim, o şekilde ok atmaya başladım. Sonrasında ata binmeye geçtim. Bu hevesten dolayı bu sporu yapmaya karar verdim. Gerçekten herkesin yapması gereken bir spor. Özellikle psikiyatrik hastalıklara çok iyi geliyor. Aynı zamanda tarihimizi anlatıyor. Savaşları nasıl kazanmışız, nasıl mücadele etmişiz, bunları bu sporu yaparak çok iyi öğrenebiliyorsun. Yaklaşık yedi yıldır bu sporu yapıyorum. Oldukça küçük yaşta başladım” diye konuştu.
“Ata Binmek Cesaret ve Atılganlık Kazandırır”
İyi dereceler elde etmek için tarlada ve boş arazilerde pistler kuran Yıldırım, aldığı başarıları şu şekilde açıkladı: “Türkiye Şampiyonası’na katıldım. Orada Türkiye dördüncülüğüm ve beşinciliğim var. Bir de tekrar dördüncülük elde ettim. Geçen sene Fransa’ya gittik, bir yarışmaya katıldık. Takım halinde ikinci olduk, bireysel olarak da altıncı oldum. Bu işi seven bir insan, her şartta yapıyor. Yağmur, çamur, kar demeden, her şekilde devam ediyor. Çünkü atın da sorumlulukları var. Maksimum üç-dört günde bir atı çıkartıp enerjisini atmasını sağlaman gerekiyor. Bu yüzden sıcak falan dinlemiyoruz. Atın sorumluluklarını yerine getiriyoruz. Ata binen insanlar, özellikle çocuklar, yaşıtlarına göre daha atılgan ve cesaretli oluyorlar. Elli-altmış kiloluk bir insan, beş yüz kiloluk bir hayvana hükmediyor. Bu da onları daha cesur, özgüvenli ve dışa dönük yapıyor; içine kapanık olmuyorlar.” – ESKİŞEHİR